Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), tarihinin en ağır tazminat cezası kararını vererek, 1974 yılındaki işgalinden ötürü Türkiye’yi 90 milyon euro ödemeye mahkum etti. Bu alışılmamış kararın Türkiye için ciddi uzun erimli hukuki ve siyasi sonuçları olacak.
12 Mayıs 2014 tarihli bu karardan neden alışılmamış diye sözediyoruz?
Herşeyden önce Türkiye ilk kez devletlerarası bir davada tazminat ödemekle cezalandırılıyor. Dava, uzunluğu ve tazminat miktarı bakımından da öncekilerden ayrılıyor.
Kıbrıs, başvuruyu 20 yıl önce 1994’te yaptı. Mahkeme, 10 Mayıs 2011’de Kıbrıs tezlerinin çoğunu haklı buldu ancak tazminat konusunda bir karar vermedi. Kıbrıs da zaten 41. Maddeye dayandırarak yaptığı tazminat başvurusunu çok daha sonra verdi. 2001 yılındaki karar ardından 2007 yılına kadar bekleyen Kıbrıs hükümeti, tazminat isteme niyetini 6 yıl sonra mahkemeye bildirdi. 25 Kasım 2011’de, kayıp kişiler için tazminat başvurusu yapıldı. 2012 yılında da Karpaz yarımadasında yaşayan Kıbrıslı Rumlara karşı hak ihlallerinden ötürü tazminat istendi.
AİHM kararına göre, 30 milyon euro, kayıp Rumların hayatta olan yakınlarına dağıtılacak. 60 milyon euro ise Karpaz’da zarar gören Rumlara verilecek.
Türkiye’yi adayı işgalinden 40 yıl sonra tazminat ödemeye mahkum eden mahkeme, aradan geçen uzun sürenin sorumluluğu ortadan kaldırmadığına hükmetti.
Türkiye hakkındaki karar, Büyük Daire’de verildiğinden temyiz yolu bulunmuyor ve tazminatın 18 ay içinde ödenmesi öngörülüyor.
Kıbrıs hükümeti, AİHM’nin verdiği hükmü memnuniyetle karşıladı ve Türkiye’nin derhal kararı uygulamasını beklediğini bildirdi. Ayrıca Kuzey Kıbrıs’taki Rum gayrimenkullerinin satışının durdurulmasını öngören hükme de uyulması çağrısında bulundu.
Türkiye’nin ilk resmi tepkisinde, karar, haksız, tutarsız ve Kıbrıs gerçeklerine uymayan yeni bir adli hata olarak tanımlandı. Dışişleri Bakanlığı ayrıca, kararın zamanlamasını da sorguluyor ve müzakerelerin sonuç vermesi için çabaların yoğunlaştırıldığı bir aşamada karara bağlanmış olmasına dikkat çekiyor. Türkiye’nin Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı müzakere edilmiş bir çözüm bulunması yönündeki kararlı tutumunu sürdüreceğinin belirtilmesi de, mahkemenin verdiği hükmün kapalı kapılar ardında hala değerlendirildiğine ve daha kapsamlı bir tepkinin yolda olabileceğine işaret ediyor.
Karar açıklanmadan önce konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu AIHM kararının Türkiye için bağlayıcı olmayacağını söylemişti. Hükmün verilmesi ardından yaptığı açıklamada da Türkiye’nin tanımadığı bir ülkeye tazminat ödemeyi gerekli görmediğini tekrarladı.
Fakat, AİHM’nin eski yargıçlarından Rıza Türmen, Reuters ajansına yaptığı açıklamada, kararın bağlayıcı olduğunu ve Türkiye’nin uygulama yükümlülüğü bulunduğunu söyledi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 46. Maddesine göre, karar bağlayıcı ve sözleşmede imzası bulunan ülkeler, bu kararları uygulamak zorunda. Kararın uygulanması ve tazminatın ödenmesi süreci Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından izlenecek.
Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’taki maddi yüklenimi gözönünde tutulduğunda ödemeye mahkum edildiği tazminatın asıl sorun olmadığı anlaşılır. Zaten ödemenin geciktirilmesinden doğacak cezalar da, toplam miktarı hergeçen gün artıracak. Eğer Türkiye, Avrupa Konseyi üyeliği ile tazminat arasında bir seçim yapmak durumunda kalırsa, tahminim, ödemeyi tercih edeceğidir.
Türkiye’de en fazla endişe yaratan konu, Kıbrıs’a ödenecek bir tazminatın diğer talepler için emsal oluşturması. 1915 Ermeni kıyımının 100.cü yıldönümü yaklaşırken benzer hukuki girişimlerin ortaya çıkmasından korkulmakta. Nitekim, hükümet yanlısı Yeni Şafak gazetesi, siyasi diye nitelediği kararın ileride Ermeni tazminat taleplerinin yolunu açacağını savundu. Gazete ayrıca, AİHM’nin üç yargıcının Fransa’da bir Ermeni organizasyonu ile temas içinde olduğunu ve Halen Süreklilik Gösteren Hak Mağduriyeti’ gerekçesiyle tazminat davası açılabilmesi için bir yol arayışına girildiğini iddia etti.
Türkiye’de uluslararası hukuk konusunda yaygın bir kafa karışıklığı göze çarpıyor. Hükümet ve muhalefetin bir kısmının önümüzdeki günlerde milliyetçi duyguları körükleyen bir tutum içerisine girmeleri de kimseyi şaşırtmaz.
Kararın zamanlaması konusundaki yorumlar da Kıbrıs konusundaki ilgisizlik ve bilgisizliğin bir diğer göstergesi. AİHM’nin kararı, yıllardır süren bir davanın sonucu ve Kıbrıs’ta hassas bir döneme rastlamasının tesadüf değil, kasıt olduğunu kanıtlayan bir delil yok ortada.
AİHM bu kararı şimdi almamış olsaydı da, Kıbrıs’ın şu sıralar Türkiye’nin gündeminde olması gerekirdi. Amerika Birleşik Devletleri başkan yardımcısı Joe Biden, gelecek hafta adayı ziyaret ediyor.Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, Kıbrıs Türk ve Rum kesimlerinin siyasi liderleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve dini önderleriyle görüşecek. Temaslarda bulunacağı yetkililerin başında gelen Kıbrıslı Türk cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Biden’ın ziyaretini Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya’ya sızdıran kişi oldu. Muharrem Sarıkaya, Eroğlu’nun şmdiye kadar Amerikalıların Kıbrıslı Rumların çıkarını gözettiğini ve Kıbrıslı Türkler için bir şey yapmadıklarını söylediğini aktardı. Sarıkaya ayrıca, Kıbrıs’taki beklentinin Biden’ın bastırmasıyla doğal gaz-petrol alanında şirket ortaklığından devlet ortaklığına gidecek süreci başlatmak olduğunu da kaydetmekte.
Kıbrıs Türk tarafı, Amerikalıların enerji konusundaki politikalarını ne kadar doğru okuyor, Doğu Akdeniz’deki durumun ne ölçüde isabetli bir tahlilini yapıyor, doğrusu emin değilim. Fakat, bölgede dengeler, gözle görülür şekilde değişmekte. Sözgelimi, Leviathan havzasında bulunan doğal gazın dünya pazarlarına taşınmasında Kıbrıs ve Türkiye artık tek seçenek olarak görülmüyor. Türkiye’nin dış politika tercihleri, Mısır’ı Doğu Akdeniz için daha cazip bir tercih haline getirdi.
Son yıllarda izlediği tartışmalı dış politikanın , Türkiye’nin uluslararası konumunu ciddi şekilde zedelediği malum. Dahası, Kıbrıs gibi konular üzerinde yeterince gayret ve zaman harcanmamış olmasının Türkiye’ye sadece diplomatik değil, bundan böyle ağır bir maddi yük de oluşturacağı artık gün gibi ortada.
This post is also available in: İngilizce
Bir cevap yazın