Bugünün Türkiye’sini, hafta sonunda gerçekleşen bir buluşmadan daha iyi simgeleyen başka ne olabilir?
İstanbul’da 5 Ocak’ta bir grup insanı biraraya getiren olay, Berkin Elvan için düzenlenen doğum günü partisiydi.
Ama bu ne sıradan bir yaşgünü ne de Berkin’in mumlara üfleyip pastasını kestiği mutlu bir parti oldu.
Kutlama, geçen Haziran ayından beri komada yattığı hastane binasının önünde, onsuz, sessizce yapıldı.
Çünkü Berkin, Gezi protestoları sırasında tanık olduğumuz polis şiddetinin 14 yaşındaki kurbanı.
Okmeydanı’nda, ekmek almaya giderken polisin ateşlediği gaz kapsülüyle başından vuruldu.
Kafatasını parçalayan yaralar yüzünden 204 gündür, komada, yaşam mücadelesi veriyor.
Gözü yaşlı anne ve babası, hastane önünde toplanan sessiz bir kalabalık eşliğinde doğum günü pastasını kestiler.
Berkin’e yönelik saldırının hesabı Türkiye mahkemelerinde sorulmadığından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitmeye karar verdiler.
Elvan ailesi oğullarının günün birinde uyanacağına olan umutlarını dile getirdiği sırada, önde gelen uluslararası tıp kuruluşları da hükümet karşıtı protestolarda yaralılara yardım eden sağlık görevlililerini suçlu duruma düsürecek yasa değişikliğini onaylamaması için cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e çağrı yapıyorlardı.
İnsan hakları savunucusu doktorların örgütü , Physicians for Human Rights (PHR) Parlamentodan geçen yasal değişikliğinin tıbbi müdahale hakkını ürkütücü boyutlarda kısıtlayacağına inanıyor.
Geçen ay da BirleşmişMilletler’in sağlık haklarından sorumlu özel temsilcisi Anand Grover ve Dünya Tıp Birliği (WMA), resmi ambülans olay yerine ulaştıktan sonra bağımsız sağlık görevlileri tarafından müdahaleyi yasaklayan değişikliği kabul etmemesi için Türkiye Büyük Millet Meclisine çağrıda bulunmuştu.
PHR, yasa tasarısında kullanılan ifadelerin, özellikle hükümet karşıtı protestolarda yaralılara ilk müdahaleyi yapan sağlık görevlililerin keyfi gözaltı ve cezalandırılmasıyla sonuçlanacağından endişeleniyor.
Eğer Berkin’in aylardır komada yattığı hastane önünde düzenlenen yaşgünü partisi, Türkiye’nin bugün bulunduğu konum hakkında yeterli ipucu vermediyse, belki aynı gün İstanbul’un bir diğer semtinde gerçekleşen toplantı, duruma ışık tutar.
İstanbul’da Berkin’in yattığı hastaneden biraz uzakta, daha görkemli bir mekanda, Dolmabahçe’de, 40’tan fazla gazeteci, son yolsuzluk skandali konusunda başbakan tarafından bilgilendirilmek üzere toplandılar. Medya mensuplarının katıldığı görüşme, basına kapalı bir toplantı olarak tanımlandı.
Gazetecilerin ‘sorma ve söyleme’ prensibiyle çalıştığı bir ülkede, başka Berkinlerle karşılaşmamak mümkün mü sizce?
This post is also available in: İngilizce
Bir cevap yazın